EŞEKÇİ RIFAT

EŞEKÇİ RIFAT

Bu hikâyedeki kişi tamamen gerçek olup hayalle ilgisi yoktur.

EŞEKÇİ RIFAT

(NEŞAT SAMAT)

 

               Bu hikâyedeki kişi tamamen gerçek olup hayalle ilgisi yoktur.

 

               Bilenler bilir, Eşekçi Rıfat´ın diğer lakabı profesördür. Ama ben, ona en çok eşekçi lakabını yakıştırırdım. Eşekçi lakabı, size bir çağrışım uyandırmış olmalı. Evet, yanılmadınız. Bizim Eşekçi Rıfat, iyi bir at yarışı uzmanıdır. Yanlış duymadınız, uzmanıdır. Atın size anatomisini çıkarır. Herhalde jokeylerin şeceresini bildiğini söylememe gerek yoktur. Anlayacağınız Eşekçi Rıfat´a boşuna profesör demediler.

 

               Eşekçi Rıfat, eline geçen para ile hemen gidip at yarışı oynar ve daha sonra kahveye gelir; heyecanla televizyonu açıp bir yandan oyun oynarken bir yandan da yarışları takip eder. Onun için önemli olan oyun olmadığı için oyunlar hep onda kalır. Bunu da kafasına fazla takmaz.

 

               Bir gün yine bir kupon yapar ve kahvedeki televizyonun karşısına kurulur. Kupon da elindedir. İlk yarışta oynadığı at birinci gelir. O esnada kahvedeki herkesi bir gülme alır.  O kahvede gülmeyen tek kişi ise Eşekçi Rıfat´tır. Çünkü Eşekçi Rıfat´ın birinci gelen atının üzerinde jokey yoktur. At, jokeyi üzerinden yere fırlatmıştır. Eşekçi Rıfat, ilk yarışta yatmanın üzüntüsünü üzerinden atıp önünden geçen ilk kişiye beş el ellibir oynamayı teklif eder. Oynanan oyun ustalığınadır. Oyunun kuralı bunu gerektirir.

 

               Yine günlerden bir gün Eşekçi Rıfat, sattığı yumurta parasıyla bir kupon yapar. İlk yarışta yatma korkusuyla koşan on üç atın on ikisini kupona yazar. Bilenler bilir, at yarışında yarışı kazanma şansı olmayan atlara eşek denir. Bu atların da oranı bir o kadar yüksektir. At yarışında önemli olan da yarışı kazanacak olan bu atları tutturmaktır. Eşekçi Rıfat, eşek denilen o atın yarışı kazanamayacağını düşündüğünden atı kupona yazmaz. Gel gör ki yarışı Eşekçi Rıfat´ın kupona yazmadığı o at kazanır. İşte o gün bugündür bizim Rıfat´ın lakabı eşekçidir.

 

              Anlattıklarımdan Eşekçi Rıfat´ın boş beleş bir adam olduğu çıkarılmasın. Eğer öyle düşünürseniz üzülürüm doğrusu. Eşekçi Rıfat, iki kızı olan, İstanbul görmüş adamdır. Babası hastaneye düştüğünde hastane önünden ayrılmadığına kendi gözlerimle şahidimdir. Onun bu tarafını sakın görmezlikten gelmeyin desem de biliyorum ki siz istediğinizi göreceksiniz. Zaten insanlar hep istediklerini görür.

 

             Ayrıca benim gördüğüm Eşekçi Rıfat, yıllardır altılıyı tutturma hayaliyle yaşadı durdu. İnanmayacaksınız ama tutturdu da. Neden inanmayasınız ki? Genellikle insanlar doğru söze inanmazlar da. Bu yüzden ben size yalan konuştum. İnandınız değil mi? Rıfat denen biri yok. Eşekçi lakabını da, profesör lakabını da ben uydurdum.