Topraktan mı çıktı yarı toprak bir yaratık,
Gökten mi indi yarı gök bir kartal.
Bir Memet daha var oldu o sıra,
Tepenin doruğunda kalpağı al.
Bir Memet olduğu besbelli,
Saçları başakta, gözleri çiçekte.
Elleri ayakları öylesine kocaman,
Yüzü altı Memet'in yüzüne öylesine benzemekte.
Vardı üç adimda masalcana,
Ağzı duman tüten makineliye, dev.
Kabzeyi kavrar kavramaz bastı tetiğe
Fışkırdı namludan sonsuz bir alev.
Allah Allah, şaştı bütün dağlar, bütün gök,
Şaştı dost düşman.
Bu kimdir, bu kaçıncı Memet'tir,
Ölülerde dirilerde dondu kan.
Görsen efsane, görmesen efsane,
Duysan efsane.
Uzak mıdır bayraktan düşen,
Yakın mıdır ne?
Bir parıltı bir parıltı tarihten,
Tanrıca dik.
Yurdun ulusun kutsal gücü,
Bu yedinci Memet, Memetçik
Fazıl Hüsnü Dağlarca
- Vuzuh, el ve ayak halinde
onu rahatsız ediyordu.
Karar vermişim, öleceğim,
Büyük sular arasında, korkusuz.
Nur ile, uzak yazılar ile,
Bir muska gibi boynumda kalacak,
Bu husus.
Senelerce evvel, tohumların mavi zamanından evvel,
Karar vermişim, gece kuşlarının müsaadesinde,
Etrafıma bos ve büyük kadehler dizeceğim.
Ve seyredeceğim onları sultanlar gibi;
Kurumuş ölülerin içmek hevesinde.
Havadan hafif ve bazı kadınlardan daha eski,
Çırılçıplak doğduğumuza dair;
Cihan boyunca, şehirlerle, dağlarla devam eden,
Vaktin nebatlarla sallanan güzelliği,
Bir yadigarlık ki bilinir.
Aklin zina olduğu yerde,
Taslar, odunlar gibi yavaş.
Tarihin beyaz ve aydınlık havasından,
Karar vermişim, öleceğim,
Büyük hayvan iskeletleriyle sırdaş
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Gerçek
Barış ister ya
Bütün ülkeler
Savaşla çizilmiştir
Sınırları bütün ülkelerin
Dilek
Savaş arabasındaki
Sen olmasan ben olmasam
Sen olsan ben olsam
Barış arabasındaki
Görecelik
Korkak başka barış başka
İnanmayınız
Bütün yürüyüşlere
Savunma başka savaş başka
Fazıl Hüsnü Dağlarca
.