UNUTMAMALIYIZ

          UNUTMAMALIYIZ

UNUTMAMALIYIZ

                                       UNUTMAMALIYIZ 

 

                       Türkiye’yi derinden sarsan deprem felaketinin üzerinden üç hafta geçti.  Deprem öyle bir şey ki, kısa süreliğine bir sallantı, ardından gelen yıkımlar. 

Sevenler sevilenler bir anda neye uğradığını şaşıranlar. Felaketin boyutu büyük olsa da, yapılan yardımlarla  bu acı azaltılıyor. 

Sevinçler paylaşıldıkça çoğalır, hüzünler paylaşıldıkça azalır, düşüncesiyle deprem bölgesine her kesimden gönüllü gidenler oldu.

                      Her gönüllü yaptığı işi canı gönülden yaparak, o bölgede zor da olanlara umut oldu. Umutsuz yaşam olmaz. Umutla yaşamak her daim insana güç verir. 

Giden canlar geri gelmeyecek, isimsiz mezarlıklarda ebediyen istirahatte kalacak. Mezar taşlarına sadece numaralar yazıldı. Gelen geçen dua edecek. Yüzlerce hatta binlerce sahipsiz mezar var. 

Asrın felaketi olan  depremde binlerce can yok oldu. Moloz yığınına dönen evler artık yok. Daha fazla para kazanmak uğruna bu kadar can hiçe sayıldı. Bu nasıl nefiski, doymak nedir bilmez oldu. 

Yapılan evlerde canlı oturacağı hesap edilmeden binalar kuruldu. Bu depremden dersler çıkartılmalı ki, bir daha bu acılar yaşanmasın. 

Elbette depremin önüne geçmek mümkün değildir. Ancak deniz kumundan inşaat yapılmamalı. 

Samandağ sahilinden çekilen tuzlu kum binalarda kullanıldı. 

Bu nasıl bir vicdan? 

Fırsatçılar her dönemde olduğu gibi bu dönemde de, var. Önemli olan fırsatçıların önünü kesip onlara iş yaptırmamaktır. 

                       Depremzedelerin yükü ağır, yaşamları zor, hayalleri yarım, yürekleri kırık…bazıları bunu fırsata çevirmek için kolları sıvadı. Sosyal medyada bir çok paylaşımlarda bunu görmekteyiz. Öyle bir ahlak hasıl oldu ki, insanların duygularıyla, yaşamlarıyla  oynanır oldu.

Yardımseverlerin yanında dolandırıcılarda, ne yazık ki  mantar gibi türedi. Duyguların bu kadar hassas olduğu bir dönmde nasıl vicdansızlık yapabiliyorlar, bunu da anlamak mümkün değil. 

                    Ölüm her birimizin  başında şairin dediği gibi; “nerde, ne zaman, nasıl, kimbilir kaç yaşında…” onun için hiç kimse bu dünya malına tamah edip de, canlar yakmasın. “mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi. Mal da yalan mülkte yalan geri kalan sen de biraz oyalan.” Doğru söze ne hacet. 

İşte, dünya hayatı bunlardan ibaret. Önemli olan bu gök kubbe altında hoş bir seda bırakmaktır. Bunu da yapamıyorsan, otur!

Haram yemek, dolandırıcılık her nedense çağın amansız bir hastalığı oldu. Sanki eskiden insanlar; aç gezip, aç yatıyordu da, günümüz insanın bir çoğu bunu değiştirip, harama bulaştı.   

                         Depremin yaraları sarıldıkça, insanlarda huzura kavuşuyor. Kurulan çadırkentlerde konteynırlarda, yeniden hayatlar başladı. Günlük işlerin yanında çalışmalarda kendini gösterdi.

Yardımlar bölgeye gitmek için bir arada toplandı. Trabzon Güvenlik Korucuları ofisinin önünde  Köksal Danışmaz öncülüğünde toplanan yardımlar depremzedelere gitmek için yola çıktı. 

Yardım elini uzatanlar, sıcak yemek dağıtarak destek oluyor. Çocuklar için oyun alanları yapıldı. Onlar gönüllerince eğlenmenin tadına vararak hoş vakitler geçiriyor.

Psikologlar yaşanan deprem tramvası için destek vererek, normal hayata hazırlıyor. Bu süreçler kolay süreçler değil. 

Yaşanan depremler küçük depremler değil. İnsan psikolojisini derinden etkileyen olaylardır.  Her birey kendi iç dünyasında yaşadıklarıyla başbaşa kalmak istememesi doğal bir hadisedir. Hiçbir hayat eskisi gibi olmayacak ancak dünya döndükçe yeni hayatlarda kurulacak. Bu döngü böyle devam edip gider. 

                     Depremler, seller, yangınlar, erozyanlar… doğal afetler dünyanın gerçeğidir. Bu gerçeği her birimiz iyi bilip analiz etmeliyiz. 

 

 

 

Deprem

İşitince ata yurtta depremi
Aktı yaşım,döndü başım Türkiyem
Her derdimin kederimin ortağı
Can kardeşim kan kardeşim Türkiyem

Var mı kaza,var mı bela de bunca?
Seninleyiz biz ki ömür boyunca
Kaderini bez uzakdan duyunca
Gözlerimden aktı yaşım Türkiyem

Öz hükmü var her zamanın her anın.
Yaman gününde yanındayız biz senin
Ana yurtta vatanımsın,vatanım
Vatanımda vatandaşım Türkiyem

Tarih boyu bu ehdimiz bozulmaz
Türk milleti har olmamış, har olmaz
Her beladan Türkün beli kırılmaz
Sen ey benim can sırdaşım Türkiyem

Bahtiyar Vahapzade