“ŞIPSEVDİ”

       “ŞIPSEVDİ”

Öyle romanlar vardır ki, yazıldığı dönemde yasaklanır.

                                               “ŞIPSEVDİ” 

 

                          Öyle romanlar vardır ki, yazıldığı dönemde yasaklanır. Raflarda yerini alamaz. Ne için yasaklandığı konusuna değinmeyeceğiz. 

Değinecek olduğumuz konu edebiyat ağacında yerini almış olmasıdır. 

                         Hüseyin Rahmi Gürpınar. Yazdığı romanlarla geçmişten günümüze bir ışık tutmuştur. İlk  adı Alafranga olan romanı yasaklanınca Hüseyin Rahmi Gürpınar daha sonra kitabın adını Şıpsevdi olarak değiştirir. Ve okuyucuların önüne serer. 

Şıpsevdi,  ilk bakıldığında köşkte yaşayan aile fertlerinin etrafında dönen bir kurgu. Ancak Şıpsevdi adlı roman Osmanlı döneminde aile yaşayışları, yasakları anlatmaktadır.

Erenköyde’ki köşkte yaşayanların her biri dönemin şartlarına göre yaşam sürmektedir. 

Evin büyük oğlu Meftun amcası tarafından Paris’e eğitim için gönderilir. Meftun Paris’te okumaktan çok gezip, dolaşmayı tercih eder. Amcasına bir şey söylemez. 

Amca, Meftun’un tüm ihtiyaçlarını karşılar. Okuduğunu düşünerek, para gönderir. Meftun hiçbir okuldan mezun olamadan İstanbul’a amcası öldükten sonra döner. 

Köşkte; büyükannesi, annesi, teyzesi, teyzesinin iki kızı ve kendisinin iki kardeşi yaşamaktadır. Meftun, alafranga yaşantıya özenti duyduğu için evdekileri kursa tabi tutar. Yeme alışkanlıklarından başlayarak köşkte Fransızca konuşulmasını ister. 

Büyükanne çatal bıçak kullanmaya zorlandığından çoğu zaman masadan aç kalkar. Meftun!un erkek kardeşi de Raci de, bu durumdan hoşnut değildir. 

Meftun evde olmadığı zamanlar sofra bezini serip yer sofrası kurarlar. Meftun olunca masada çatal, bıçak, kaşıkla yemek yerler. Bu arada tabak da, fazlaca kirletilmektedir. 

Meftun, her gün ev halkına adabı muaşeret dersi vermektedir. Büyükanne derslerde sürekli uyur. Meftun bu duruma karşı çıksa da, yaşlılığına hürmet edip, fazla ses çıkarmaz. 

                            Meftun tesadüf eseri kız kardeşi Lebibe’nin komşu köşkün oğlu Mahir’le mektuplaştığını öğrenir. Mektupları getirip, götüren hizmetçiye, önce mektupları kendisine getirmesini emreder. 

Meftun Mahir’i araştırır. Babası Kasım efendinin zengin olduğu gerçeğine ulaşır. Ulaştığı bir başka gerçekse Mahir’in  Edibe adında ki, kız kardeşidir. Meftun, Kasım efendinin paralarına sahip olmak için Edibe’yle evlenmesi gerektiğini düşünür. Her gün çeşitli planlar yapar. Meftun  bir gün annesi Lütfiye hanım ve teyzesi Vesile hanımı görücü olarak Kasım efendinin köşküne gönderir. 

Görücüler ilk başta iyi karşılanıp, kahve sunumuyla Edibe’yi görürler. Kahveler içildikten sonra Edibe’nin annesi kim olduklarını sorar. Aldığı yanıt, kadını şok eder. sizin oğlunuza verilecek  kızlarının olmadığını söyleyip, evden kovar. 

Görücüler üzgün bir şekilde evlerine döner. Meftun olan biteni öğrenmek ister. Teyzesi Vesile olan biteni anlatır. Meftun üzülür. Odasına çekilir. Hizmetçi Eleni, Lebibe’ye Mahirden mektup geldiğini söyler. Meftun, mektubu alır. Önce okumaz. Sonra okur. Lebibe ile Mahir’in buluşacaklarını öğrenir. 

İki aşıktan önce buluşma yerine gider ve beklemeye başlar.  Bahçıvan kulübesinin camından öteyi beriyi inceler. Çok geçmeden iki karartı görür. Yaklaştıklarında  gelenlerin Lebibe ile Mahir olmadıklarını anlar. Gelenler evin uşağı Şaban’la aşçısı  Zarafet’tir. 

İki aşık kulübenin önündeki tahta sedire oturur. Zarafet evden getirdiği meze ve içkileri tahta masanın üzerine koyar. Meftun, kendi içkilerinden çalındığını anlar ancak ses çıkartmaz. İki aşık birbirine nazire ederek, sevda doruğuna ulaşır. 

Meftun, sessizce bulunduğu kulübede onları izler. İki aşık, mutlu bir şekilde köşke gider.  Meftun bir müddet daha kulübede bekler. Ağaçların altında iki karartı, bir müddet sonra bir karartı daha görür. Kim olduklarını anlayamaz. Kulübeden çıkıp, yaklaşır. Biri kız kardeşi Lebibe, teyzesinin kızı Rebia ve komşu köşkün oğlu Mahir’dir. 

Meftun kendi kendine konuşur. Her üçü de yönlerini kulübeye değil, başka yöne çevirir. Meftun gizlendiği hendekten onları izler.  Çok geçmeden kardeşi Raci gelir. Kızları ne zamandan beri takip ettiğini birinin hamile olduğunu söyler. Hangisinin hamile olduğunu henüz bilmediğini de, anlatır. 

Meftun, duyduklarına fazla şaşırmaz. Ama takip etmekten de geri durmaz. Üçü önden ,ikisi arkadan köşkün bahçesinden çıkarlar. İki kardeş, bir müddet sonra takip ettiklerini kaybeder. Raci ağabeyisi, Meftun’a kızar. İlk  gördükleri anda kızları durdurmaları gerektiğini söyler.

Eli sopalı bir uşak iki kardeşin yanına gider. Ne aradıklarını sorar. Raci kendisiyle işi olmadığını az önce geçen üç kişi aradığını söyler. Uşak, üç kişinin bir eve girdiğini söyleyip evi tarif eder. Meftun ve Raci, beklemeye başlar. Ancak evden çıktıklarını görmezler. Yine uşak, yanlarına gidip üç kişinin evden çıktığını söyler. 

Meftun, Raci kadar öfkeli değildir. Yine takip başlar. Raci onları görür ve durdurur. Tartışma başlar. Meftun işi alttan almak ister. Çünkü Mahir’e yakın olursa, Edibe ile evlenip, Kasım ağanın paralarına sahip olur. Raci’yi tutar, Mahir kaçar, kızlarda köşke gider. 

Meftun kızları sorguya çekmek için odasına çağırtır. Raci ‘de sorgu sırasında odada bulunmak ister. Meftun sessiz  olmak kaydıyla Raci’yi de odada kabul eder. Kızlar, iki sandalyeye sanık gibi oturur. Vesile hanım  konuşulanları dinlemek için balkonda yerini alır. 

Meftun, Lebibe’den başlar. Olan biteni anlatmasını ister. Lebibe önce anlatamaz. Sonra Mahir’el arasındaki ilişkiyi anlatır. Ve iffetsiz olmadığını söyler. Raci kızlar hakkında  araştırma yaptığı için bazı bulgulara ulaşmıştı.  Ulaştığı bilgilerden hangisinin hamile olduğunu sorar. Rebia, kendisinin hamile olduğunu söyledikten sonra Bedri’yle evleneceklerini söyler. Ancak Bedri evliliğe yanaşmadığı gibi çocuğu da kabul etmez. Rebia’nın dünyası başına yıkılmıştır.  Balkonda yerini alan Vesile hanım son konuşmalardan sonra bayılır. Çıkardığı gürültüye köşk halkı koşar. 

 Raci, ağabeyisi Meftun’un kızlara çok yanlış ders verdiğini söyleyip, ev  reisliğini üstlenir. Meftun’u azleder. Raci ev reisliğini üstlenir üstlenmez evde sıkı yönetim ilan eder. Köşkten kimse dışarı çıkmayacak, dışarıdan kimse köşke gelmeyecek. Her kim dışarı çıkacaksa kendisinden izin alacağını söyler. Raci’nin sıkı yönetim yaptığının bir gün sonrası Lebibe evden kaçar. Mahirle gizlice evlenir.

Meftun, Paris’te tanıdığı arkadaşının evine gider. Kasım efendinin gözüne girmek için plan yaparlar. Milli piyangodan para çıktı haberini yayarlar. Gazeteler, bu haberle çalkanır. Kahvelerde dilden dile dolaşır. Kasım efendinin de kulağına gider. 

Şıp sevdi, alafranga, tek gözlük  gibi isimlendirilen Meftun’un para kazanmasıyla hepsi Kasım efendin gözünde yok olur. 

Bir sabah Kasım efendi Meftun’ların köşküne gider. Meftun ve Kasım efendi birbirlerini tartarak, sohbet ederler. Kasım efendi lafı fazla uzatmadan kızı Edibe’yle evlenmesini ister. Başlık parası pazarlığına başlar. Meftun, pazarlık yana olmasa da Kasım  efendi, ısrar edince, Meftun’da kabul eder. Pazarlıkta orta yol bulunur. 

Kasım efendinin istediği para bir kaç gün içinde tedarik edilir. Edibe, Kasım efendinin cimriliğiyle ve verdiği terbiyeyle büyümüştü. 

Meftun ile Edibe evlenir. Edibe, geldiği köşkte yabancılık çeker. Giyim kuşamları kendisine benzemez. Çatal kaşık kullanmaları Edibe’ye oldukça uzaktır. Çatalı her defasında damağına batırmaktadır. Bu yüzden çoğu zaman masadan aç kalkmaktadır. Edibe’nin sırdaşı Azize köşke gelir. Edibe aynı zamanda akıl hocası olan Azize’yi uzun süre göndermez. Edibe, köşkteki konuşmaların kendisine uygun olmadığını anlatır. Azize de, olayı körükler. Azize kadın ve erkeğin edepli olması gerektiğini söyler. Salondaki tablolardan kendini sakınan Azize, tablodaki adamların  günahkar olduklarını söyler. O tablolarla aynı odada bulunmak da, ayıca günahtır, der. 

                       Meftun, Kasım efendinin paralarını almanın hesabını yaparak, Mahir’le özel konuşur. Mahir, eniştesinin teklifini kabul etmez. Ancak Meftun olayı başka yöne çekmekte ki başarısı Mahir’in elini kolunu bağlar. Meftun Mahir’i gece hayatına alıştırır. Ve arkadaşının eşi Madamla tanıştırır. Mahir, kadına karşı aşırı ilgi duyar. Çok geçmeden de, aşık olur. 

Meftun, Madama Mahir’e karşı biraz daha sabırlı olmasını söyler. Mahir, eniştesi Meftun’a babasının hisse senetlerini ve mührü getireceğini söyler. Meftun oldukça sevinir. 

Mahir, bir gün babasının köşküne gider ve gizli kasadan Meftun’un istedikleriyle birlikte nakit para çalar.

                     Meftun, köşkte balo tertip eder. Tüm içecekleri Madamın eşi Mösyö karşılar. Bahçeye büfe kurulur. İçkiler hazırlanır. Masalar, sandalyeler bahçeye yerleştirilir. Evin hizmetçisi Eleni, büfede içki dağıtımı, görevi verilir. Evin uşağı Ali’de garsonluk yapar. 

Davetliler, içki içerler. Kadınlı erkekli dans ederler. Meftun, davetten önce bahçenin bir kenarına kadınların makyaj tazeleme yeri için özel bir yer yaptırtır. 

Dans eden erkek ve kadın bir müddet sonra bahçenin kuytu yerinde özel yapılan yere gider, gözlerden uzak bir iki saat geçirirler. 

Meftun’un eşi Edibe ve Mahir’in eşi Lebibe köşkün penceresinden onları seyreder. Daha fazla dayanamayan her iki kadın başlarını örtüp bahçeye çıkar.

Meftun Madamla kamelya da, başa konuşurken Lebibe onları görür ve dinler. Konuşulanlara mana veremez. 

Bahçe duvarının dışında diğer köşk çalışanları eğlenmek için birer ikişer bahçeye doluşur. Her biri kadınlardan birini yakalayıp öpmek ister. Edibe, Lebibe ve Azize bağırınca adamlar, geldikleri yerden sıvışır. 

Meftun ve Edibe, tartışır. Meftun bir kadının kocasına nasıl davranması hususunda Edibe’ye nasihat verir. Erkeğin başka kadınlara gitmesinde kadının da suçu olduğunu söyleyerek, Edibe’ye hakaret eder. Giyim kuşamdan, yeme içmeden başlayarak makyaj yapımına kadar diğer kadınları kendilerine önem verdiğini anlatır. 

Meftun bir gün sonra ev halkını odada toplayarak güzellik ve moda konusunda ders verir. Azize de derslere katılır. Kısa sürede kadınlar, Meftunun sözünü ettiği makyajı yapar. Her biri sürmeler, pudralar, kullanmaya başlar. 

Erkeklerin evde olmadığı zamanlarda başka erkekleri eve alırlar. Lebibe ve Edibe, eşlerine ders vermek için bu yola baş vurduklarını savunur. Azize de, diğer kadınlar gibi eve aşığını davet eder.

Köşkün uşağı önce eve hırsız girdiğini sanır. Hanımlara haber verir. Ancak bir dayak yemediği kalır. Artık sesini çıkarmayan evin uşağı bir gün olan biteni Raci’ye anlatmaya karar verir.. 

Raci, öfkelenir. Sonra Ali’yle plan yapar. El ayak çekildikten sonra Raci ‘de evde bulunmayacağını  söyler. Ali’yle birlikte köşkün bahçesinde eli sopalı beklemeye başlar. 

Ali, gelenleri Raci’ye tanıtır. Her biri eve girdikten sonra Raci kız kardeşinin odasının kapısına gider. Bir müddet konuşmaları dinler. Ahlaksızca söylenen sözleri duyar duymaz kapıyı kırmaya çalışır. Bir iki uğraştan sonra kapıyı açar. Ancak Lebie’nin aşığı camdan atlar. Raci’de arkasından atlar. Ne yazık ki, Raci ayağını incitir. Diğer aşıklarda duydukları gürültüden sonra kaçar. 

Raci öfkesinden deliye döner. Birkaç gün istirahat etmesi gerektiği söylenir. Ayağı şişer ve yatmak zorunda kalır. Bir gün sonra Raci, ağabeyisi Meftun’u odasına çağırtır. 

Meftun, kardeşine geçmiş olsun temennisinde bulunur. Ancak Raci öfkelidir. Yaptığı alafrangaların kötü neticelerini topladıklarını söyler. Bu arada Kasım efendiden gelen mektubu Meftun’a uzatır. 

Kasım efendi oğlu Mahir’le birlikte çaldıkları senetleri ve mührü istemektedir. Aksi taktirde yasal işlem başlatacağını da, belirtir. Raci, ağabeyisine iki seçenek sunar. Aldıklarını geri vermek yada intihar etmesini. 

Meftun, kızarır bozarır. Ne diyeceğini bilemez.  Suçlamaları da, kabul etmez. Raci, silahı göstererek, yanlış yapması durumunda düşünmeden tetiği çekeceğini söyler. O sırada Mahir’in geldiği haberi yayılır. 

Raci Mahir’le de, konuşmak istediğini odaya gelen hizmetçiye söyler. Mahir, kendi odasına girip, kimseyle konuşmaz. Bir müddet sonra silah sesi duyulur. 

Ev halkı Mahir’in odasına koşarlar. Ali balkon kapısından içeri girip, ev halkına kapıyı açar. Mahir, tek kurşunla hayatına son vermiştir. 

Raci, masanın üzerindeki notu okur. Ümitsiz düştüğü aşktan söz ederken, sevdiği kadını bir başkasıyla görmesine dayanamadığını ve canına kıydığını yazar. 

Raci, yazıyı okuduktan sonra Meftun’u arar fakat göremez. Her yere bakar Meftun sır olup, ortadan kaybolmuştur. 

                    Aradan iki yıl geçer. Raci, bahçede kız kardeşi Lebibe ile oturur. Meftun’un ve Mahir’in çocukları bahçede kendi aralarında oynamaktadır. 

Postacı Raci’ye bir zarf verir. Raci, zarfın nereden postalandığına bakar. Vakit kaybetmeden zarfı açar. Mektup, Meftun’dan gelmektedir. Biraderine yazdığı mektupta bir çok şeyi itiraf eder.