MAÇKA HABER ON ALTI YILI GERİDE BIRAKTI
Günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları kovaladı, derken on altı yıl geride kaldı.
Maçka haber gazetesi ilçede yayınlanmaya haftalık olarak başladı. Maçkahaber gazetesi yayın hayatına5 kasım 2008 de merhaba dedi. O gÜnden bugüne değişen ne oldu? Elbette çok şey oldu. Hepsinden önemlisi, on altı yıl geride kalması oldu.
İlkeli yayın anlayışını benimseyerek bugünlere kadar gelen Maçka haber, bundan sonra ilk gün gibi ilkeli yayın anlayışını sürdürecektir.
Gazete sayfalarına her türlü haberi korkusuzca taşımasını bildi. O’cusun, Bu’cusun, Şu’cusun gibi basit ucuz düşüncelere hiçbir zaman prim vermedi.
Herkes gibi gazetede bildiği yolda yürümesini bildi. Sağa sola hiç sapmadan yoluna devam etti. Gittiği yolda, karşısına çıkan dikenleri de, ber taraf etmesini bildi.
“İnsan düşünen bir varlıktır.” Düşüncesi her daim ilkesi oldu. Düşünmeyen toplumların zaman içerisinde nasıl köleliğe adım adım gittiğine de, tanık olduk. bu yüzdendir ki, her insan düşüncesini korkmadan açıklamalıdır. Eğer düşünceler kilit altında saklı kalırsa, bir gün saklı kalan düşünceler bomba gibi patlar ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurur.
Gazete önemli bir yayın organıdır. Sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk duygusuyla hareket edildiğinde ortaya güzel şeyler çıkar. Ancak sorumluluğunu bilmeden yayın yapanların ne denli topluma zarar verdkleri de bir gerçektir.
Herkes şunu bilmelidir ki, kalem bağımsız olur. Dahası birilerinin kuklası olmaz. Dahası kalem parayla satılmaz. Her kim kalemini parayla satıyorsa, benliğini sattı demektir.
Doğrular olduğu gibi yazılmalıdır. Hiç kimsenin menfaati doğrultusunda yayıncılık yapılmaz yada yapılmamaldır. Her şeyden önce bu bir ahlaktır.
Mesleğini kötüye kullananlar, topluma ne denli zarar verdiğinin farkında değildir. Eğer bu farkı etmiş olsa toplumun değer yargılarını menfaate göre değiştirmez. Birilerine hoş görünmek için mesleğini kötüye kullananlar, insanlıktan nasibini almayanlardır.
Yazınsal basın zor süreçlerden geçiyor. Hiç olmadığı kadar zor günler yaşıyor. Dijitalleşen dünyaya ayak uydurmaya çalışsa da, ekonomi yönden dar boğaz içerisindedir. Gazetelerin gelirleri de, giderleri de ortadayken, tasarruf tedbirleri kapsamına girmesiyle, daha da, çıkmaza sürüklendi.
Belli gelir kaynakları olan gazetelerin yayın hayatını sürdürmesi zor olsa da, mesleğin tozunu alanlar tüm olumsuz şartlara rağmen yayın hayatını sürdürmeye çalışıyor.
Maçka haber, acısıyla tatlısıyla on altı yılı geride bırakırken, her kesime hitap etti. Okuldan esnafa, dernekten siyasi partiye kadar geniş yelpaze içerisinde çalışmalarını ve yayın hayatını sürdürdü.
İlçenin sorunlarını gazete sayfalarına taşırken, kimseyi hedef göstermedi. Sadece sorunların çözüm noktasında önerilerde bulundu. Her siyasi partinin haberine, gazete sayfalarında yer verirken, birilerini incitmek için yapmadı. Birilerini yeğerken, birilerini yükseltmedi.
Birilerinin yayın organı değil, ilçenin tek mahalli gazete olmasına özen gösterdi.
Bu meslek zor bir meslektir. Mesleği icra edenler daha iyi bilir. Doğru haber yapmak, doğru yerde durmak, doğru doğru, doğru!
Maçka haber yayın hayatına başladığının on üçüncü ayıydı. Gazetenin basımı için baskı makinesi şart koşuldu. İlçede her ne kadar matbaa olmasa da, gazetenin kendi tesisinde basılması şartı Maçka habere bildirildi.
Öteden beriden araştırma yaparak, Manisalı bir gazeteci ağabeyimizden destek istedik. Saat gece yarısına bir saat kala. Yelkovanlar 23.11’i gösteriyor.
Cengizhan ağabeyi aradım. Baskı makinesi bulması için rica ettim. Cengizhan ağabeyi Manisa’da kırk yıllık bir gazeteci ağabeyimizdi. Aynı zamnda matbaa sahibiydi.
Cengizhan ağabeyi baskı makinesi bulacağını söyledi. Telefonu kapattıktan on beş, yirmi dakika sonra beni telefonla aradı. İstanbul’da baskı makinesi bulduğunu söyledi. Bağlantı kurmam için bir isim ve telefon numarası da, verdi.
Sabah olur olmaz, İstanbul’a telefon ettim. Baskı makinesi birkaç yıl çalışmamış, sağı solu toparlanırsa, baskıya geçer. Gerekli konuşma yapıldı ancak baskı makinesi matbaadan çıkmadan paranın peşin ödenmesi gerekiyormuş. Para gönderilmeden baskı makinesi matbaadan çıkmaz.
İki gün sonra 2010 yılını karşılayacağız. Zaman daralıyor. Para çıkmadan baskı makinesi alınamıyor. Beş bin TL gönderilmesi gerekecek. İşin ilginç yanı, on gün sonra denetim olacak. Denetimde de, makine hazır bulunacak.
31 aralık günü bankadan hesaba parayı yatırdık. Beklemeye başladık. Bir hafta geçti, makineden ses seda yok. Tekrar İstanbul’daki telefonu aradım. Yola çıktığını söyledi. Bu arada kendisininde yola çıkacağını beraberinde bir montör getireceğini de söyledi.
Valilik basın müdürü arayıp, baskı makinesinin gelip gelmediğini soruyor. Maçka’ya denetime gelecek ya!
Günler geçiyor, baskı makinesi ortada yok. Tam dokuz gün geçti. Onuncu gün baskı makinesinin geldiği haberi geldi. Telefonla konuştuğum kişi de, montörle birlikte uçakla geldi.
Bu sefer baskı makinesinin Maçka’ya nakledilme durumu gündeme geldi. Derken o işi de vinç aracılığıyla hallettik.
Montör ve baskı makinesi bulan kişiyle dolmuş durağında buluştuk. Maçka’ya çıktığımızda buz gibi hava bizi karşıladı. 10 Ocak 2010 tarihinde baskı makinesini bir arkadaşın dükkanına getirdik.
Montör yeri hiç beğenmedi dahası elektriğin olmadığını da görünce, kızgınlığı arttı. Neyse tanıdık bir arkadaşa elektrik lambalarını montörün istediği gibi yaptırdık. Bu seferde sorun dükkanda çok fare olmasıydı. Çünkü kullanılmayan atık bir yerdi. Neyse onu da aştık. Boya, sıva derken makinemize güzel bir yer sağlamış olduk.
Valilik basın müdürü denetime geldi. Ne var ki, denetim yapacağı sırada elektrik kesildi, baskı makinesi çalışmadı. Denetimi bir sonraki haftaya bıraktı.
Aksilik ya! Elektrik yine aynı saatte kesildi. Basın müdürü bizde kasıt aradı. Her ne kadar dilimiz dönüp, durumu anlattıysak da inandıramadık. En sonunda elektrik kurumundaki arkadaşı arayaıp, konuyu izah edene kadar!
Denetim bitti. Baskı makinesi gazeteyi basmaya başladı.
Günler, haftalar, aylar geçti. 2011 yılının haziran ayıydı. Annem hiç beklenmedik bir anda aramızdan sonsuza değin ayrıldı. Ebedi yolculuğuna çıktı. her şey bir anda kayboldu. Dükkanını veren arkadaş, baskı makinesini almamız için bir kaç kez telefon etti. Kiralık yer aradık bulamadık. Bir yandan annemin acısı, diğer yanda baskı makinesine yer aramamız! Yağmurlu bir günde baskı makinemiz dükkandan dışarı atıldı. Hiç sorulmadan baskı makinesinin dışarı atılması bizi üzse de, yapacak bir şey yoktu.
Bir hurdacı çağırıp baskı makinesini hurda fiyatına sattık.
Gazete Maçka haber nerede basılacak? Yine baskı makinesi aramaya başladık. Çok geçmeden yeni bir baskı makinesi aldık.
Maçka haber gazetesi; o gün, bu gün, o baskı makinesinde basılıp, haftanın iki günü Salı ve Cuma günleri okuyucusuyla buluşuyor.
İşte bu mesleğin zor yanlarından sadece biriydi. Herşeye rağmen Maçka haber yayın hayatını Allah izin verdikçe sürdürmeye devam edecek.