Cazılar deresi                   

       Cazılar deresi                      

Cazılar deresi                    İnsanoğlu, her daim değişiklikler arar. Aynı ortamda yaşam sürmek bazen sıkıcı olur.

                                              Cazılar deresi

 

                   İnsanoğlu, her daim değişiklikler arar. Aynı ortamda yaşam sürmek bazen sıkıcı olur. Dünyanın var oluşuyla birlikte insanlar kendilerine göre yaşam sürmüştür. Her dönem bir önceki dönemden daha rahat olsa da, insanların arayışları hiçbir zaman bitmemiştir.

                  

                                Cazılar deresi

                Karadeniz’in incisi olan Trabzon’un her ilçesi kendine has özelliklere sahiptir. onsekiz ilçenin her biri görülmeye değerdedir. Kimi deniz kenarında kimi sahilden uzakta yeşiller içerisindedir.

                  Yomra’nın Özdil mahallesinde şırıl şrıl akan derenin üzerine inşa edilen ve adına Cazılar deresi verilen alabalık tesisleri gizemli hava içerisinde müşterilerine hoş geldin demektedir.

                  Cazılar deresi adeta roman sayfalarından çıkmış gibi konuklarını selamlamaktadır.

Tesise girerken, derenin içerisinde büyüyen kocaman ağacın dallarında oturan maymun ve arkadaşları tesisin, diğer tesislere göre daha değişik olduğunun haberini de vermektedir. 

 Tesisin her yanında rengarenk giysiler içerisinde değişik cadılar görülmektedir. Cadıların arasından geçerken, bir an ürperdiğinizde olmuyor değil!

                   Su çarkını eliyle çeviren, uzun burunlu, büyük ağızlı, erkek cadının dehşetli görüntüsü bir anda sizi korkutmaya yetmektedir.  Erkek cadının, beline bağlanan keşandan çok ağız hareketleri dikkat çekmektedir. Dudaklarının hareket etmesi her an  bir şey söyleyecek gibi kıpırdaması görenleri hayran bırakmaktadır.

 

                             Siyah beyaz televizyon

                      Cazılar deresinin girişinden itibaren dizilen siyah beyaz televizyonların açık olan ekranlarında, kimler yok ki; Türk sinemasının unutulmaz filmlerinin aktörlerinin yer aldığı siyah beyaz televizyonların ekranlarından bakarak, gelen gideni yanı başına toplamaktadır.  Kemal Sunal, Şener Şen, Cüneyt Arkın belli başlı karakterlerin yanında Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un romanından beyaz perdeye aktarılan “Selvi Boylum Al Yazmalım” filmin oyuncuları;  Türkan Şoray, Kadir İnanır, Cazılar deresinde yerini aldı.   

 

                              Sahanlar kazanlar

                    Cazılar deresinde günümüzde kullanılmayan bir çok eşya, tesisin her köşesinde kendilerine yer bulma fırsatını yakaladı.

 Bunların arasında; kazanlar, sahanlar, ibrikler, güğümler, siniler, bakraçlar, tavalar, tencereler,  radyolar, saatler. Vb. gibi.

Her eşya dönemine göre değerliydi.

Bir zamanlar kazanlar evlerde çok iş yapanlar arasındaydı. Apartman kültürüne geçilince, cazılar deresindeki bu eşyalar kullanılmaz oldu. Artık sergilerde, bu gibi tesislerde süs eşyası olarak karşınıza çıkmaktadır.

 Bakır sahanların yerini porselen tabaklar, su ısıtılan kazanların yerini termosifonlar alırken, bakır  güğümlerin yerini çelik çaydanlıklar aldı. Bakır ibrikler,  kendi başlarına kaldı.

 

                                      Cadılar

                     Cazılar  deresinde su çarkının başında duran cadı, yaptığı işi ciddiyetle icra ederken çevresine de dikkatle bakmaktadır.  Bu cadının az ilerisinde üç cadı gelen gidene gülmektedir. Cadılardan biri, elinde bakır sahanları tutarken, diğer cadı, küçük cadıyı kucağında tutmaktadır.

Cadıların gösterisi hiç biter mi? Her cadı kendine göre hünerlerini sergilemektedir. Büyük bakır kazanın içerisine giren cadı, etrafını süzerken, gülücüklerini de eksik etmemektedir.

Duvarın yan tarafında duran cadının yanında durmak cesaret ister! Her biri yanınıza gelecek hissi vermesi korkuyu beraberinde getirmektedir.

Pembe elbiseli cadı sandalyesine kurulurken, diğer cadılar da yan tarafında ona eşlik ederek, gelen giden konukları izler.

Derenin içinde kendilerine göre oyun bulan cadılar,  tahterevalli oyunuyla bizleri de, kendilerine hayran bıraktılar.  

 

                                Düşünceler

                       Cazılar Deresi Alabalık tesisi, bölgede bir ilk olduğunun bir başka göstergesi de, gelen konukların düşüncelerini küçük beyaz not kağıtlarına aktarıyor olması.

Tesisi gezen misafirler, mutlaka düşüncelerini verilen küçük not kağıtlarına yazarak tesisin her hangi bir köşesine raptiyelerle tutuşturuyorlar. 

Herkesin farklı düşüncesi olduğu yazılan küçük not kağıtlarından belli olmaktadır. İnsan sayısı kadar düşünce sayısının olduğu gerçeği burada da, görülmektedir.

                       Cazılar deresi gezimiz; hamsiköy sütlacı ve çaydan sonra  hatıra fotoğrafıyla son buldu.