BİR KATİLİN NOT DEFTERİNDEN

BİR KATİLİN NOT DEFTERİNDEN

en bir katilim. Yanlış duymadınız. Ben, profesyonel bir katilim. Şaşırdınız mı? Şaşırmayınız.

BİR KATİLİN NOT DEFTERİNDEN

(NEŞAT SAMAT)

Ben bir katilim. Yanlış duymadınız. Ben, profesyonel bir katilim. Şaşırdınız mı? Şaşırmayınız. Hayat, size hâlâ yaşanılan hiçbir şeye şaşırmamanız gerektiğini öğretmedi mi? Bu yazı, bir katilin not defterinin ilk sayfalarından. Uzun yıllar bunu birilerine itiraf etmek istedim. Artık zamanı geldi. İşi fazla uzatmanın bir anlamı yok. Bu mesleğe uzun yıllar önce başladım. İlk zamanlar, işin biraz acemisiydim. Sonra insan alışıyor. İnanın, çayı şekersiz içmeye alışmaktan daha kolay alışıyor.

 

Nice insanlar öldürdüm. İlk zamanlar bir alışkanlık olarak kaç kişiyi öldürdüğümü sayardım. Ancak zamanla saymanın değerine inanmamaya başladım. Bu, vicdan azabımın biraz daha azalmasını sağladı. Evet, yanlış duymadınız. Vicdan azabı dedim. Katillerin de bir vicdanı vardır. Aslında her insanın bir vicdanı vardır. Önemli olan sizin buna inanmanız.

 

Maktullerin adları mı neydi? Hatırlamıyorum. İnanın hatırlamıyorum. Ben, öldürdüğüm insanın önce adını unuturum. Bu, işimin püf noktalarından biridir. İlerleyen zamanlarda öldürdüğüm insanları hatırlarken bu işimi oldukça kolaylaştırır. Mesleğimin en güzel taraflarından biri de öldürdüğüm insanları bir süre sonra tekrar hatırlamamdır. Hatırladığımda, gözüme güzel görünürler. Üstelik içimde hafiften bir mutluluk belirtisi de yakalarım.

 

Neden gülüyorsunuz? Gülmeyiniz efendim. Benim yaptığım iş, öyle az buz bir iş değildir. Ben bir katilim ve öldürdüğüm insanları da çok çabuk unuturum. Bu sizi korkutmuyor mu? Bence korkmalısınız. Balık hafızası da neymiş? Buna insan hafızası derler. Alimallah, bir unuttum mu ömür billah hatırlamam sizi! Siz, şimdi bu söylediklerimi şaka zannediyorsunuz. Ben buna çok kızarım. Çünkü siz benim böyle şakalardan hoşlanmadığımı dahi bilmiyorsunuz. Sahi, bu arada adınız neydi? İşte bak, ben size demiştim. Lütfen, ısrar etmeyiniz. Artık adınızın benim için bir önemi kalmadı. O vakit neden mi adınızı soruyorum? Dedim ya, siz hala beni tanıyamamışsınız. Ben, sorduğum soruların cevabını merak etmem. Benim için önemli olan sorulardır. Verilecek cevaplar, sizi ilgilendirir.

 

Ben, size profesyonel bir katilim demişsem öldürdüğüm insanları hemen öldürdüğüm anlaşılmasın. Bazıları, ölmemek için gerçekten çok inat ettiler. Ben bu kadar inada hayatımın hiçbir döneminde anlam veremedim. İnsan, ?yaşadığı her günün bir önceki günle aynı olduğu bir dünyada´ ölmemek için bu kadar inat etmemeli.

 

Üstelik bazen öldüreceğim insanlarla çeşitli oyunlar oynamak hoşuma da gidiyordu. Zaman zaman bazılarını öldürmeden bırakıyordum. Ancak bir süre sonra öldürmeden bıraktığım insanların ölmeye başladığını görünce bunun çok da iyi bir fikir olmadığını gördüm. İşimi onların eline bırakamazdım. Bırakmadım da.

 

Size son olarak itiraf etmek istediğim bir şey var. Aramızda kalmasın. Herkes biraz biraz katil; biraz biraz maktuldür. Yüreğimizdeki mezarlıkta ne ölülerimiz vardır; başkalarının yüreklerinde ne ölmelerimiz.